Rahim sarkması kas ve bağ dokularının rahmi yeterince destekleye memesinden kaynaklı olarak ortaya çıkıyor. Rahmin aşağı yönlü olarak kayması, hafif derecede olduğunda herhangi bir şikayete yol açmadığından müdahaleye de gerek duyulamayabiliyor.
Ancak ileri derecede olması durumunda rahmin vajinanın dışına çıkması bile söz konusu olabiliyor. Bu nedenle mutlaka soruna müdahale edilmesi gerekiyor. Çünkü ilerleyen vakalar da hastaların günlük hayatı da bu sorundan olumsuz yönde etkileniyor. Rahim sarkmasının nasıl tedavi edildiğini de sizlere aktaracağız. Ancak öncesinde her kadının bilmesi gereken belirtilere değinmekte fayda var.
Yazı İçeriği
Rahim Sarkmasının Belirtileri Nelerdir?
Hastalarda rahim sarkması belirtileri değişkenlik gösterebilir. Bazı hastalar belirtileri çok hafif düzeyde yaşarken bazı hastaların şikayetleri çok daha ciddi düzeyde olabiliyor. Yaygın şekilde görülen belirtiler ise şöyledir:
- İdrar yapamama
- İdrar kaçırma
- Bağırsak hareketlerinde problemler olması
- Belin alt kısmında ağrı olması
- Vajinal kanama
- Vajinal akıntı miktarında artış olması
- Cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında ağrı olması
- Vajinadan bir doku çıkacakmış gibi hissetmek
- Vajinadan dışarı doku çıkması
Hastada rahim sarkması seviyesine bağlı olarak yaşanan belirtiler de değişiyor. Ancak idrar yapamama ya da idrar kaçırma gibi şikayetler erken dönemde de görülebilir. Bu durumda zaman kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşülmesi gerektiğini unutmayın.
Dr. İsmet Yıldırım der ki…
Rahim sarkması özellikle kırklı yaşlardan sonra vede menopoz döneminde kadınlar için sorun olmaktadır. Çok doğum yapmış olmak ve de menopoza bağlı hormonların çekilmesi rahim kas ve bağ dokusunda zayıflamaya sebep olur. Bu durum rahimde aşağı doğru değişik derecelerde sarkmalara yol açar.
En sık belirti kasık ağrısı ve alttan ele gelen şişliktir. Hafif rahim sarkmalarında egzersiz ile karın kasları ve rahim bağları güçlendirir. Gerekirse hormon tedavisi desteği verilir. Ancak ileri derecede rahim sarkması yani prolapsus dediğimiz durum var ise ameliyat ile tedavi etmek uygun olur…
Mutlaka öğrenmelisin –> https://www.drismetyildirim.com/rahim-kanseri
Uterus Prolapsusu Ne Demek?
Çoğu zaman rahim sarkması konusunda araştırma yapan kadınlar uterus prolapsusu kavramı ile de karşılaşabiliyor. Uterus prolapsusu en genel tanımı ile rahmin vajinadan dışarı çıkmasıdır. Bu sorun bağ dokularında aşırı düzeyde zayıflama meydana geldiğinde ortaya çıkıyor. Bağ dokularında bu oranda bir zayıflama olması ise zorlu vajinal doğum ya da çok sayıda vajinal doğum yapmaktan kaynaklanıyor.
Aynı zamanda genetik faktörlerden kaynaklı olarak da böyle bir sorun yaşanabileceğini belirtebiliriz. Hastalarda ciddi şikayetlere yol açtığından uterus prolapsusu mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Rahim Sarkması Nasıl Tedavi Edilir?
Her ne kadar hafif düzeyde olan rahim sarkması tedavi gerektirmiyor olsa da sarkmanın ilerleyebileceğini unutmamak lazım… Bu nedenle düzenli olarak kontrollere gidilmesi gerekiyor. Hafif sarkmalarda pelvik kaslarının güçlendirilmesine yönelik olarak Kegel egzersizleri gibi yöntemler uygulanabilir. Aynı zamanda hastaların ağır kaldırmaması, öksürükten ve kabızlıktan kaçınması gibi unsurlar da önem taşıyor. Tedavide en çok göz önünde bulundurulan unsurlardan biri hastanın ilerleyen dönemde hamile kalmak isteyip istemeyeceği oluyor.
Şayet hasta ileride çocuk sahibi olmayı istiyorsa vajinal pesser yani vajinal halka kullanımı tercih edilebilir. Rahmin ebatlarına göre en uygun olan vajinal pesser hekim tarafından belirlenir ve hastaya da nasıl kullanılacağına dair detaylı bilgi aktarılır. Bu halka rahmin aşağıya doğru sarkmasını engelliyor.
Bir diğer tedavi seçeneği de cerrahi operasyondur. Pelvik dokularının onarılmasını sağlamak amacıyla sentetik dokular kullanılabilir ya da hastadan doku alınarak zayıflayan bölüme transfer edilebilir. Lakin şiddetli bir rahim sarkmasından söz ediyorsak ve hastanın ileride gebelik planlaması da yoksa histerektomi ameliyatı yapılabilir.
Açık ya da kapalı teknikle yapılabilen bu ameliyat esnasında rahim bağ dokularından tamamen ayrılır ve vücuttan tahliye edilir. Bu sayede hastanın yaşadığı sıkıntıların ortadan kalkması sağlanır. Hangi tedavi yönteminin tercih edileceğine ise hekim tarafından karar verilir. Günümüzde bu ameliyatlar çok daha ilerlemiş tekniklerle gerçekleştiriliyor ve bu nedenle iyileşme süresi de daha kısa oluyor. Hastaların iş hayatlarına ve gündelik yaşamlarına çok uzun süre ara vermelerine gerek kalmıyor.
Bilgin olsun –> https://www.drismetyildirim.com/rahim-agzinda-yara
Rahim Sarkması Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Cerrahi operasyon konusunda endişe eden hastalar rahim sarkması tanısı konduğunda genellikle ‘tedavi edilmezse ne olur’ sorusunu yöneltiyor. Eğer hafif düzeyde bir rahim sarkması mevcutsa ve hastanın herhangi bir şikayeti yoksa tedaviye de gerek olmaz. Fakat vajinanın dışına çıkacak şekilde ilerlemiş bir rahim sarkmasından söz ediyorsak tedavinin mutlaka yapılması gerekir. Çünkü bu durum pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirebilir. Örneğin rahim iç çamaşırına temas edebilir ve bu da ülser başta olmak üzere bazı sağlık sorunlarına yol açar.
Ayrıca rahim ile beraber pelvik organlarda da sarkma meydana gelmiş olabilir. Mesanenin sarkması da bu tabloya eşlik edebilir. Bu durumda da idrara çıkmak zorlaşır ve sıklıkla idrar yolu enfeksiyonu meydana gelir. Şayet rektum üzerinde yer alan bağ dokularında zayıflama meydana geldiyse bu durumda bağırsak hareketleri ile alakalı çeşitli sorunlar yaşanır. Sonuç olarak ilerlemiş rahim sarkmasının beraberinde farklı sorunlar da getirmemesi için tedavi edilmesi çok önemlidir.
Rahim Sarkması Neden Olur?
Uterus yani rahim pelvis kasları ve ligament adı bağ dokuları sayesinde mevcut konumunu koruyor. Ancak bu kas ve bağ dokularında zayıflama olduğunda yer çekiminin de etkisi ile rahim aşağı yönlü kaymaya başlıyor ve rahim sarkması problemi ortaya çıkıyor. Kas ve bağ dokularında zayıflamaya neden olan unsurlar ise şöyledir:
- Yaşın ilerlemesi
- Menopoz sonrasında östrojen miktarındaki azalma olması
- Çok sayıda vajinal doğum yapmak
- Çoğul gebelikler
- İri bebek doğurmuş olmak
- Doğumsal travmalar
- Daha önce pelvis operasyonları geçirmiş olmak
- Genetik faktörler
- Aşırı kilo
- Kronik öksürük sorunu
- Sıklıkla ağır kaldırmak
- Kronik kabızlık problemi
Rahim Sarkması Tanısı Nasıl Koyulur?
Tanı konabilmesi için mutlaka ileri tetkiklerin yapılması gerekmiyor. Hastaların rutin jinekolojik kontrolleri esnasında da rahim sarkması tanısı konabilir. Çoğunlukla hastalar çeşitli şikayetler ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına başvuruyor. Hastanın şikayetlerinin dinlenmesi ve pelvik muayene yapılması tanı konması için yeterli olabiliyor.
Muayene esnasında sarkmanın ne oranda olduğunun anlaşılabilmesi için doktor hastadan ıkınmasını isteyebilir. Aynı zamanda pelvik kaslarında ne oranda zayıflama olduğunu anlamak için de muayene sırasında pelvik kaslarını kasmasını isteyebilir. Bu sayede tek bir muayene ile çoğu zaman tanı konuyor ve rahimdeki sarkmanın durumuna bağlı olarak tedavi seçenekleri değerlendirilebiliyor.
İlgini çekebilir –> https://www.drismetyildirim.com/rahim-duvari-kalinlasmasi
Rahim Sarkması Ameliyatı Riskli mi?
Risk içermeyen bir ameliyat yoktur. Haliyle rahim sarkması ameliyatının da bazı riskler içerdiğini belirtmek gerekiyor. Rahmin vücuttan tahliye edilmesine yönelik olarak gerçekleştirilen ameliyatta enfeksiyon ve kanama riski bulunur. Ancak deneyimli bir doktorun tercih edilmesi halinde kanama riski son derece az olacaktır.
Enfeksiyon riski ise doktor tarafından reçete edilen antibiyotik ilaçların kullanımı ve hastanın iyileşme dönemi boyunca hijyene dikkat etmesi sayesinde minimuma indirgeniyor. Genel anestezi altında gerçekleştirilen bir ameliyat olduğundan anesteziden kaynaklı riskler de mevcuttur. Pek çok ameliyat ile kıyaslandığında komplikasyon gelişme olasılığının da gayet düşük olduğunu belirtebiliriz.
Merak edenler için –> https://www.drismetyildirim.com/kadinlarda-idrar-kacirma
Rahim Sarkması Ultrasonda Görülür mü?
Yapılan ultrason görüntülemesi ile rahim sarkması anlaşılabilir ve aynı zamanda sarkmanın derecesi de belirlenebilir. Ancak genellikle ultrasonografi ya da manyetik rezonans görüntüleme gibi tetkiklere gerek duyulmadığını da belirtelim. Pelvik muayene ile bu durum kolaylıkla tespit edilebiliyor. Haliyle hastanın farklı tetkikler yaptırmasına da gerek olmuyor. Sadece ender durumlarda söz konusu tetkiklere ihtiyaç duyulabilir ve bu durumda zaten doktorunuz size bilgi verecektir. Konuya dair sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Detaylı bilgi almak için aşağıdaki bilgilerden bizlere ulaşabilirsiniz.
Cep Tel: 0532 325 30 08
Asistan Tel: 0535 761 60 97
Mail: [email protected]