Rahim ağzı kanseri en sık rastlanan kadın kanserleri arasında yer alır. Rahim ağzı kanserinde erken tanı mümkündür ve düzenli jinekolojik muayenelerini ihmal etmeyen kadınlarda kanser henüz oluşum evresindeyken bile kolayca tespit edilerek etkin biçimde tedavi edilebilir.
Bu nedenle toplumda yaygın görünen bir kanser olmasına rağmen teşhisinin kolay yapılabilmesi rahim ağzı kanserinde erken tanı alan kadınların, tamamen tedavi olabilmelerine olanak tanır. Rahim ağzı kanserlerinden öncül lezyonlar henüz 20’li yaşlardaki kadınlarda bile kanser oluşum riskini kolayca değerlendirmemizi ve bu sayede gerekli önlemleri alabilmemizi sağlar.
Rahim ağzı kanseri jinekolojik kanser türleri içinde en sık görülen ilk üç kanser türünden biri olmasına rağmen rahim ağzı kanserinde erken tanı sayesinde hastalığın tedavi şansı yüzde 95’in üzerine çıkabilmektedir. Rahim ağzı kanserine neden olan HPV türleri tespit edildiğinde, hastanın daha yakından takip edilmesi ve gerekli ise aşı ya da cerrahi ile müdahale edilmesi önemlidir. Bu girişimsel tedaviler kanser öncüsü HPV tanısı alan hastalarda kemoterapi ve radyoterapiye gerek kalmadan kişinin hızlıca ve başarılı biçimde tedavi edilebilmesinde önemli rol oynar.
Yazı İçeriği
Rahim Ağzı Kanseri Artıyor Mu?
Önceki yıllarda rahim ağzı kanseri çoğunlukla 40’lı yaşlardan sonra tanısı konan ve tanı esnasında ileri evrelerde olan bir hastalıktı. Gelişen teknoloji ve tıp biliminin ilerlemesi ile birlikte 20’li yaşlarda kansere dönüşebilecek hücreler olarak adlandırdığımız prekanseröz lezyonlar, bize hastanın kansere olan yatkınlığı göstermekte ve kanser henüz oluşma aşamasında bile değilken önlem almamızı, rahim ağzı kanserinde erken tanı koyabilmemizi sağlamaktadır.
Rahim ağzı kanserinde erken tanı için birçok farklı yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler detaylıca şu şekilde açıklanabilir:
Rahim ağzı kanserinde erken tanı yöntemi için en sık kullanılan yöntem smear testidir. Rahim ağzı hücrelerinin basit ve ağrısız biçimde sürüntü şeklinde alınması işlemi olan smear testi sonuçları rahim ağzı kanserinde erken tanı konulmasını kolaylaştıran en başarılı yöntemlerden biridir.
Kolposkopi, diğer bir erken tanı yöntemidir. Rahim ağzı özel bir büyüteç ile büyütülür ve bazı maddeler rahim ağzına uygulanır, hücre çoğalmasının fazla olduğu yani kanser potansiyeli olan bölgeler tesbit edilir ve buralardan biyopsi ( Serviks Biyopsi) işlemi yapılır.
ASCUS
Smear sonucunda ASCUS çıkması demek, incelemeyi yapan patoloğun inceleme esnasında 1 ya da 2 alanda kanser öncüsü hücreler görmesi sonucu durumundan şüphelenerek raporu ASCUS yani şüpheli olarak beyan etmesi demektir.
ASCUS kesinlikle net bir tanı yöntemi değildir ve hastaya kesin biçimde hücre değişimi var ya da yok denilmesi için yetersiz bir sonuçtur. Smear sonucu ASCUS gelen hastalarda bir sonraki smear için 1 yıl beklenmez ve 2-3 ay içinde testin yenilenmesi istenir.
Bir sonraki smear zamanını beklemek yerine kolposkopi dediğimiz bir büyüteç ile rahim ağzı detaylıca görüntülenebilir. Kolposkopi değerlendirmesi esnasında hekim şüpheli bir bulguya rastlarsa inceleme esnasında ilgili bölgeden servikal biyopsi alarak incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir.
Ayrıca ASCUS tanısı alan hastalarda HPV yani Human Papilloma Virüsü Tiplendirme Testi yapılması da gerekebilir. HPV tarama testi sonucuna göre hastaya HPV aşısı yapılmasına gerek duyulabilir. Ancak ASCUS sonucunda bazı hekimler 2-3 ay kadar beklemeyi de tercih edebilir. Bu süre olası bir kanser varsa dahi ilerlemesine neden olacak bir süre değildir.
CIN- 1
Cervical Intraepithelial Neoplasia’nin kısaltması olan CIN-1 smear testi sonuçları arasında yer alır. LG SIL olarak ta adlandırılır. Simir sonucu CIN 1 olan kadınlarda olan hastalarda bir sonraki simir testi için 6 ay beklenmemeli ve 3-4 ay içinde test yenilenmelidir.
CIN-2 ve CIN-3
Smear testinin incelenmesi sonucunda patoloji raporunda CIN 2 ya da CIN 3 ( HG SIL olarak da adlandırılır) sonuçları yazıyor ise rahim ağzından 1-2 cm’lik bir doku örneği alınır. Bu işleme Serviks Biyopsi adı verilir ve çıkartılan doku incelenmek üzerek patoloji laboratuvarına gönderilerek detaylıca incelenmesi, hastalığın ne kadar ilerlediği tesbit edilir.
Rahim Ağzı Kanseri
Servikal biyopsi alınan hastaya rahim ağzı kanseri tanısı konulmuş ise zaman kaybetmeden hasta için en uygun tedavi protokolü uygulanır.
Kanser tanısı konulan hastaya PET CT, BT, kemik sintigrafisi gibi özel görüntüleme yöntemleri uygulanarak hastalığın yayılım gösterip göstermediği kontrol edilir. Hastalığın evresi ameliyata müsaade edecek kadar erkense zaman kaybetmeden hasta ameliyata alınarak rahim ve çevre lenf nodları çıkartılır.
Bazı hastalarda ameliyat sonrası kemoterapi ve radyoterapiye gerek duyulmaz. Fakat bazı hastaların tümörü ameliyatla daha kolay çıkartmak ve ameliyatı daha kolay hale getirmek için ameliyat öncesi kemoterapi tedavisi (neoadjuvan) görmesi gerekebilir. Rahim ağzı kanserinde erken tanı bu nedenle çok önemlidir.
Kolposkopi Nedir?
Rahim ağzı kanserinde erken tanı için en sık kullanılan araçlardan biri olan kolposkopi rahim ağzının, vagenin ve/veya vulvanın yakından muayene edilebilmesine sağlayan bir alettir. Kolposkop denilen ışıklı cihaz rahim ağzı görüntüsünü büyüterek bölgenin daha iyi muayene edilebilmesini ve incelenebilmesini sağlar.
Kolposkopi muayenesi öncesinde rahim ağzı ve vagendeki akıntı ve sıvıların arındırılması için tuzlu su uygulaması yapılır ve ardından özel bazı sıvılar rahim ağzına uygulanır. Bu sıvılar hastalıklı bir bölge varsa bu bölgenin beyazlamasını sağlar ve kolposkop dediğimiz araç ile bu bölge detaylıca incelenir. Doktorunuz kolposkopi sırasında gerekli görür ise bu şüpheli bölge ya da bölgelerden doku örneği alarak patolojiye gönderir.
Rahim ağzı kanserinde erken tanı için kullanılan kolposkopi işlemi genellikle 20-30 dakika süren basit bir işlemdir. Bu tetkik sayesinde serviks kanseri çok erken evrede iken yakalanabilir.
LEEP Eksizyon Tedavisi
Rahim ağzında şüpheli bir lezyona rastlanmış ise lezyonlar kısa süreli olarak takip edilebilir ya da beklemeden çıkartılabilir. Bu durum lezyonun büyüklüğüne, hücre değişikliklerinin ne denli yüksek ya da düşük olduğuna göre değişir. Ancak belirtmek gerekir ki rahim ağzında saptanan bir lezyonun kendi kendine gerileme ya da yok olma gibi bir durumu söz konusu değildir.
Ayrıca bu tip oluşum gösteren lezyonların ilaçla tedavisi de henüz mümkün değildir. Bu nedenle rahim ağzı kanserinde erken tanı şansını yakalayan hastalarımızda CIN lezyonunun olduğu alan LEEP eksizyonu ya da soğuk konizasyon yöntemi kullanılarak çıkartılır.
LETZ veya LOOP eksizyonu da denen LEEP eksizyonu, servikste kanser öncüsü lezyonların çıkartılması için en sık kullanılan cerrahi yöntemidir. LEEP eksizyonu sırasında hastalıklı doku ısı yöntemi ile kesilerek çıkartılır. Kolposkopik muayene sırasında lezyonların rahim boynunun içine doğru ilerlemesinin tespit edilmesi durumunda, soğuk konizasyon işlemine geçilir. Soğuk konizasyonda ısı yerine bisturi kullanıldığından dolayı hastalıklı bölge tamamen çıkartılabilmekte hastada tam iyileşme sağlanabilmektedir.
Kolposkopi muayenesi sırasında hastalık sadece rahim ağzının dış kısmında saptanmışsa bu tür vakalarda LEEP yöntemi güvenli biçimde uygulanabilmektedir. Bu sayede rahmin dış kısmında sınırlık olan lezyonlar, rahim derinliklerine girilmesine gerek duyulmadan tedavi edilebilir. İleri yaşlardaki ve ya yeteri kadar doğum yapmış bir kadında rahim ağzında CIN 3 yani HG SIL tesbit edilirse Histerektomi yani rahimin tamamen ameliyat ile alınması bir tedavi seçeneğidir…
Konu ile alakalı diğer makalelerimiz:
Rahim ağzında yara
HPV virüsü nedir? nasıl tedavi edilir?
Jinekolojik muayene ve smear testi
Rahim ağzı kanser aşısı nedir?
Konu ile alakalı yabancı kaynaklar:
https://www.medicalnewstoday.com/articles/159821
Rahim ağzı kanseri ile ilgili bilgi almak ve tedavi olmak için bize ulaşabilirsiniz.
[email protected]
0532 325 30 08