Adenomiyoz rahatsızlığı özellikle kadınların ilerleyen yaşlarda karşılaştıkları sorunlar arasında yer alıyor. 40 ile 50 yaş aralığında görülme sıklığı daha yüksektir. Rahmin içini kaplayan endometriyal dokunun rahmin kas duvarına doğru büyümesi neticesinde bu problem ortaya çıkıyor. Halk arasında ise kısaca rahim genişlemesi olarak bilinen bir hastalık olduğunu söyleyebiliriz.
Genişleyen bu doku aslında normal bir şekilde davranmaya, adet döngülerinde kalınlaşmaya devam ediyor. Normal süreçte olduğu gibi parçalanması ve kanaması da meydana geliyor. Ancak adet dönemlerinin çok daha ağrılı geçtiğini de belirtebiliriz. Hastalık, çoğu zaman menopoz dönemiyle birlikte ortadan kalkabiliyor. Bu rahatsızlığın nedenlerine ya da ameliyatın nasıl yapıldığına da değineceğiz. Fakat öncesinde belirtileri birlikte gözden geçirelim.
Yazı İçeriği
Adenomiyoz Belirtileri Nelerdir?
Hastalarda rahim genişlemesi problemi görüldüğünde bazı belirtiler de ortaya çıkar. Bu belirtilerin dikkate alınması, kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulması, daha kısa zamanda tanı konmasını sağlar. Yaygın şekilde görülen adenomiyoz belirtileri şöyledir:
- Adet dönemlerinin uzun sürmesi ve ağır geçmesi
- Adet dönemlerinde ağrı ve kramp olması
- Yaşın ilerlemesi ile birlikte adet dönemlerinde yaşanan krampların da artması
- Adet dönemlerinde kanamanın çoğunlukla pıhtılı şekilde olması
- İki adet dönemi arasında lekelenme şeklinde kanama olması
- Kalça ve bel bölgesinde düzensiz ağrılar
- Cinsel ilişki sırasında ağrı olması
- Alt karın bölgesinde basınç hissi
Yukarıda sıraladığımız semptomlar yaygın şekilde görülenlerdi. Bununla birlikte söz konusu sorunu yaşayan kadınlarda kimi zaman aşağıdaki belirtiler de ortaya çıkabiliyor:
- Karın bölgesinde şişkinlik
- Kabızlık
- Nedeni bilinemeyen kilo alımları
- Sıklıkla idrara çıkma
- Düzensiz ağrılar
- Doğurganlık ile alakalı problemler
Tüm bunlarla birlikte aşırı adet kanaması olan hastalarda da bu kanamaya bağlı olarak kansızlık da gelişebiliyor. Kansızlık ise hastanın kendini yorgun ve bitkin hissetmesi, cilt renginin soluk olması gibi farklı belirtiler gösterebiliyor. Dolayısıyla belirtiler arasında kansızlıktan kaynaklanan bu durumlar da eklenebilir.
Kadınlar çoğu zaman aşırı ağrılı adet dönemi şikayeti ile doktora başvuruyor. Yapılan incelemelerde bu sorun tespit edilebiliyor. Ancak adet dönemi ağrılarının fazla olmasının normal kabul edilmesi halinde hastalar tarafından doktora başvurma gereği de duyulmuyor. Haliyle tanı konması gecikiyor. Her hastalıkta erken tanının önemli olduğunu unutmamak gerekiyor. Nedeni bu rahatsızlık olmasa bile yaşadığınız şikayetlerin nedenin araştırılabilmesi için doktora başvurulmalıdır.
Adenomiyozis Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Öncelikle hastaya adenomiyoz tanısı konması durumunda mutlaka ameliyat olması gerekmiyor. Ameliyat genellikle diğer tedavi seçenekleri ile başarı elde edilemediğinde, hastanın hayatını olumsuz yönde etkileyecek ciddi şikayetleri olduğunda son çare olarak uygulanır. Bu rahatsızlığın tedavisinde cerrahi yönteme başvurulması durumunda iki farklı seçenek değerlendirilir. Bunların ilki histerektomi yani rahmin alınması işlemidir.
Bir diğer seçenek de cerrahi olarak fokal adenomyozis odağının çıkarılmasıdır. Buna alternatif olarak difüz adenomyozisde cerrahi olarak adenomyozis dokusunun azaltılması (konservatif cerrahi-adenomyomektomi) de tercih edilebilir. Hangi ameliyatın uygulanacağına ise hastanın durumu, adenomiyoz çeşidi, hastanın yaşı, hastanın ileride gebelik planlamasının olup olmadığı gibi çeşitli hususlar dikkate alınarak karar verilir. Her iki cerrahi müdahale şeklinde de anestezi uygulanır ve dolayısıyla hastanın acı hissetmesi mümkün olmaz. İyileşme süreci ise cerrahi müdahale tercihine göre değişkenlik gösterebilir.
Adenomiyoz Tedavisi Nasıl Yapılır?
Az önce de değindiğimiz gibi tedavi seçenekleri arasından öncelikle rahmi korumaya yönelik olan prosedürler tercih edilir. Genel olarak adenomiyoz tedavisinde uygulanabilecek yöntemlere şu örnekleri verebiliriz:
- Medikal tedavi olarak hormon kullanımı
- Uterin arter embolizasyonu
- Endometrial ablasyon
- Magnetik rezonansla yönlendirilmiş fokuslanmış usg
- Transkutanöz elektriksel sinir uyarımı
- Non steroid antiinflammatuar ağrı kesici ilaçların kullanımı
- Adenomyozis ameliyatı (cerrahi müdahale)
İlaç kullanımı yaygın bir şekilde tercih edilen tedavi metotları arasında yer alıyor. Genellikle GnRH analogları, progesteron, dienogest ya da levonorgestrel içeren spiraller tercih ediliyor. Beraberinde hastaya ağrı kesici ilaç da reçete edilebilir. İlaç tedavisinin 3 – 6 ay uygulanması mümkündür. Ancak bu tedavi ile başarı elde edilememesi ve hastanın ciddi şikayetlerinin devam etmesi durumunda cerrahi müdahale tercihi yapılabilir.
Mutlaka göz atın –> Yumurtalık Kisti Ameliyatı
Adenomyozis Neden Olur?
Hastalar adenomiyoz tanısı konduğunda bunun nedenlerini de merak edebiliyor. Öncelikle bu probleminin nedeninin henüz tam olarak bilinemediğini belirtmemiz gerekiyor. Elbette hastalığa dair şimdiye dek çok sayıda araştırma yapıldı ve halen bu araştırmalar arasında devam edenler de var. Ancak nedenlerin net bir şekilde saptanamadığını söyleyebiliriz. Sadece nedenlere dair bazı teoriler üzerinde duruluyor. Bu teorileri ise şu şekilde sıralayabiliriz:
- Rahimde mevcut olan endometriyal dokunun rahmi işgal etmesi
- Söz konusu dokunun doğumdan itibaren ilgili bölgede mevcut olması
- Doğumdan sonra oluşan inflamasyonların endometriyum ve rahim duvar arasındaki doku ilişkisini bozması
- Kök hücrelerin çeşitli nedenlerle rahim dokusuna girmeleri ve burada endometriyal doku oluşturmaları
Bu hususların rahim genişlemesi sorununun nedenlerine dair güçlü ihtimaller olduğunu ancak henüz net bir şekilde ‘hastalığın nedeni’ olarak gösterilemeyeceğini belirtmeliyiz. Bu rahatsızlıkta bazı risk faktörleri de önem taşıyor. Risk faktörlerini ise şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Hastanın 40 – 50 yaşlarında olması
- Birden fazla hamilelik geçirmiş olmak
- Rahmi ilgilendiren ya da etkileyen ameliyatlar
- Kürtaj yaptırmış olmak
- Meme kanseri nedeniyle tamoxifen kullanımı
İlginizi çekebilir –> Rahim Sarkması
Adenomiyoz Ve Kısırlık
Hastaların sıklıkla dile getirdiği sorular arasında adenomiyoz ve kısırlık ilişkisi de var. Bu hastalığın asla kısırlığa neden olmadığını söyleyemeyiz. Özellikle ağır vakarlarda söz konusu hastalığın hamile kalmaya engel olması mümkündür. Dolayısıyla kısırlığa neden olabilir. Rahim dokusunda meydana gelen değişimler, embriyonun rahme tutunmasını önleyebilir. Bir başka deyişle döllenme meydana gelse bile döllenen yumurta rahme tutunamadığı için gebelik oluşmayabilir.
Bu durum, hastalığa dair tanı konmuş olan her kadında kısırlık olacağı şeklinde yorumlanmamalıdır. Kısırlığa neden olması ihtimaller dahilindedir ancak bu hastalığa rağmen gebelik oluşması da mümkündür.
Adenomiyoz Teşhisi Nasıl Konulur?
Hastaya adenomiyoz tanısı konması için değerlendirilen unsurlar şu şekildedir:
- Semptomlar ve hastanın şikayetleri
- Pelvik muayenede büyümüş, gergin bir rahmin tespit edilmesi
- Rahmin ultrason görüntülemesi
- Rahmin MR görüntüsü
Tüm bunlar bir arada değerlendirilir ve böylelikle tanı konabilir. Ancak kimi zaman daha ileri bir tetkik yapılmasına da ihtiyaç olabiliyor. Anormal rahim kanaması olan hastalarda bu sorunun nedeninin belirlenmesi için doku örneği alınması ve incelenmesi de gerekebilir. Bu sayede kanamanın hangi sorundan kaynaklandığının anlaşılması da mümkün olur. Fakat endometriyal biyopsi, bu hastalığın tanısının konması için yapılan bir işlem değildir. Sadece doktorun gerekli görmesi durumunda yapılır.
Ayrıca fibroid tümörler, endometriyoz ve endometriyal polipler gibi bazı hastalıkların bu rahatsızlıkla benzer olabildiğini ve bu nedenle tanı konmasını zorlaştırabildiğini de söyleyebiliriz. Eğer uzun adet dönemleri yaşıyorsanız, ciddi düzeyde kramplar meydana geliyorsa, adet kanaması normalden çok daha fazla orandaysa zaman kaybetmeden doktora başvurmanız gerekir. Bu belirtiler pek çok farklı hastalıktan da kaynaklanabiliyor.
Siz de rahim genişlemesi konusunda yanıtını merak ettiğiniz tüm soruları hemen yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Bilgi sahibi olun –> Yumurtalık Kanseri
