HELLP sendromu tedavinin uygulanmaması durumunda maalesef hayati tehlike de doğurabilen bir karaciğer ve kan hastalığıdır. Hastalığın tanısının konması kimi zaman belirtilerin olmamasından kaynaklı olarak gecikebiliyor. Yaygın görülen hastalıklardan biri olduğunu söyleyemeyiz. Tüm gebeliklerde bu sendromun görülme oranı % 1 dolaylarındadır. Ancak ender görülen bir hastalık olsa da son derece önemli ve ciddi problemlere neden olabildiğini de belirtmek gerekiyor. Sadece anne adayı için değil anne karnındaki bebek için de ölümcül olabiliyor. Dolayısıyla olası en erken dönemde tespit edilmesi ve tedavinin gerçekleştirilmesi de büyük önem taşıyor.

Bu arada HELLP sendromu genellikle hamileliklerin son 3 ayında görülüyor. Ancak doğum sırasında ya da gebeliğin daha erken dönemlerinde de görülmesi mümkündür. Nedeni ise sıklıkla gündeme geliyor olsa da henüz tam olarak bilinemiyor. Ancak preeklampsi üzerinde durulduğunu da belirtebiliriz. Çünkü preeklampsi olan gebeliklerin yaklaşık olarak % 10’u ile % 20’sinde ilerleyen dönemlerde bu sendrom da ortaya çıkıyor. Sendromun risk faktörlerine, tanısına ve tedavisine de değineceğiz. Öncelikle belirtileri gözden geçirmekte fayda olacaktır.

HELLP Sendromu Belirtileri

Anne adaylarında HELLP sendromu gelişmesi durumunda ortaya çıkan belirtilerin gebelikte normal olarak yaşanan sıkıntılar ile bir hayli benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda grip benzeri belirtiler de yaşanabiliyor. Semptomları sık görülenler ve ender görülenler şeklinde iki farklı grupta ele alabiliriz.

Yaygın görülen belirtiler şöyledir:

  • Midede ağrı olması
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Yorgun ve halsiz hissetmek
  • Baş ağrısı

Aynı zamanda ender durumlarda aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkması da mümkündür:

  • Ellerde ve yüz bölgesinde şişkinlik
  • Ani bir şekilde aşırı oranda kilo kaybı olması
  • Görme bozuklukları
  • Omuzlarda ağrı
  • Derin bir nefes alındığında ağrı hissedilmesi
  • Bilinç bulanıklığı

Bu belirtilerden sadece birini yaşadığınızda dahi gebeliğe bağlayarak normal kabul etmeniz doğru olmaz. Mutlaka doktorunuza yaşadığınız belirtilere dair bilgi vermelisiniz.

HELLP Sendromu Risk Faktörleri

Daha önce de değindiğimiz gibi HELLP sendromu nedenleri henüz tam olarak bilinemiyor. Sadece yapılan araştırmalarda ve çalışmalarda bazı risk faktörleri üzerinde duruluyor. Bu risk faktörlerini ise sizlere şu şekilde aktarabiliriz:

  • 35 yaş üzerinde olmak
  • Obezite derecesinde kilo fazlalığı
  • Diyabet hastalığına sahip olmak
  • Çeşitli böbrek rahatsızlıklarına sahip olmak
  • Yüksek tansiyon problemi
  • Preeklampsi

Bu risk faktörleri arasında en fazla ön plana çıkan preeklampsidir. Bu problem hamilelikte genellikle yüksek tansiyon ile karakterize olur. Aynı zamanda çoğunlukla hamileliğin son trimester döneminde yaşandığını da söyleyebiliriz. Elbette preeklampsi mevcut olan her anne adayında mutlaka bu sendromun gelişeceğinden söz edemeyiz. Sadece bu sorunu yaşamış olan kişilerin gebelik döneminde söz konusu sendromu yaşama ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtmek gerekir.

HELLP Sendromu Tanısı

hellp sendromu tanısı

Öncelikle hastaya HELLP sendromu tanısı konabilmesi için bazı tetkiklerin yapılması gerektiğini belirtelim. Bununla birlikte mutlaka hastanın ne gibi şikayetlerinin olduğunun dinlenmesi gerekiyor. Fiziksel muayene de ihtiyaç olacaktır. Muayene sırasında doktor tarafından karında hassasiyet olup olmadığı ya da karaciğerde büyümenin mevcut olup olmadığı anlaşılabiliyor. Bununla birlikte şayet aşırı şişkinlik mevcutsa bu durumun da muayene sırasında fark edilebildiğini söyleyebiliriz. Bu gibi tespitler karaciğer ile alakalı bir sağlık sorunu olduğunun habercisi olabilir.

Tanı konmadan önce hastada tansiyon sorununun olup olmadığının da tespit edilmesi gerekebilir. Bunun için de mutlaka tansiyon ölçümünün yapılması gerekir. Aşağıdaki testlerin de yapılmasına ihtiyaç olacaktır:

  • İdrarda proteinin olup olmadığının belirlenmesi için idrar analizi
  • Karaciğerde bir kanama olup olmadığının anlaşılması için MR
  • Karaciğer enzimleri, kırmızı kan hücrelerinin sayısı ve aynı zamanda trombositlerin değerlendirilmesi için kan testi

Bu tetkik ve muayene sonuçları bir arada değerlendirilir. Bu sayede hastaya tanı konması da mümkün olacaktır ve hemen ardından hasta için en uygun tedavi prosedürü belirlenerek uygulanır. Kimi zaman muayeneler sırasında farklı bir rahatsızlığa dair şüphe de olabilir. Bu durumda da hastadan yukarıda sıraladıklarımız dışında daha farklı bir tetkik yaptırması istenebilir.

HELLP Sendromu Tedavisi

Hastaya HELLP sendromu tanısı konmasının ardından rahatsızlığın ilerlemesini göz önünde bulundurarak komplikasyonları da önlemek adına hastanın doğum yapması kararı alınabilir. Genellikle erken doğum söz konusu olacaktır çünkü olası komplikasyon riskleri anne karnındaki bebek için çok daha tehlikeli olabilir. Hem anne adayının hem de bebeğin hayati tehlikesi nedeniyle doğum yapılması çok daha doğru bir seçeneğe dönüşür de diyebiliriz.

Doğuma ne kadar süre kaldığı ve aynı zamanda belirtilerin şiddeti de göz önünde bulundurularak tedavi belirlenir. Eğer hastalıktan kaynaklı olarak yaşanan belirtiler hafif düzeydeyse ve doğuma da 34 haftadan daha kısa bir zaman kaldıysa doktor tarafından şu öneriler iletilebilir:

  • Kan transfüzyonu ile aneminin ve aynı zamanda trombosit seviyelerinin tedavisi
  • Magnezyum sülfat ile nöbetlerin önlenmesi
  • Hipertansiyon ilaçları ile kan basıncının kontrol edilmesi
  • Kortikosteroidler ile erken doğum durumunda bebeğin akciğerlerinin olgunlaşması

Bununla birlikte tedavi süreci boyunca doktor tarafından bazı takiplerin de yapılması gerekir. Trombositler, karaciğer enzim seviyeleri ve kırmızı kan hücreleri mutlaka takip edilmelidir. Doğumun gerçekleşmesi durumunda bebeğin sağlık durumunun da gözlem altında tutulmasına ihtiyaç olur. Bebeğin hareketleri, kalp atışı, stresi ve kan akışı gibi bazı parametrelerin gözlemlenmesi önemlidir. Bunun için bebeğe dair bazı testlerin de yapılması gerekebilir.

Doğumun yapılması gerektiğinde de doğumu başlatmak için bazı ilaçların kullanılması gerekecektir. Bazı anne adaylarının ise doğumu sezaryen ile yapması önerilir. Bu konuda doktorun önerilerinin ve uyarılarının mutlaka dikkate alınması gerekir.

HELLP Sendromu Komplikasyonları

hellp sendromu komplikasyonları

Hastada HELLP sendromu olması durumunda bazı komplikasyonların gelişme riskinin olduğundan söz etmiştik. Bu komplikasyonları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Karaciğerde yaralanma olması
  • Böbrek yetmezliği
  • Akut solunum yetmezliği
  • Akciğerlerde sıvı birikmesi
  • Doğum esnasında aşırı kanama olması
  • Plasentanın doğumdan önce bebekten ayrılması
  • Felç
  • Yaşam kaybı

Çoğu zaman tedavi ile söz konusu komplikasyonların gelişmesi önlenebiliyor. Ancak kimi zaman da tedaviye rağmen komplikasyon gelişebildiğini de belirtmek gerekiyor. Maalesef bu rahatsızlık doğum sonrasında da anneyi ve bebeği olumsuz etkileyebiliyor.

İlginizi çekebilir –> Kadınlarda Kasık Ağrısı

HELLP Sendromunu Önlemek

Yapılan çalışmalara karşın HELLP sendromu nedenleri tespit edilemedi. Nedeninin bilinmiyor olması ise bu hastalığın önlenmesi konusunda sıkıntıya sebebiyet veriyor. Sadece diyabet yani şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi hastalıkları önlemek için gerekenleri yapmak önem taşıyor. Diyabet ile yüksek tansiyonun önlenmesi, preeklampsi riskini düşürmek adına önemlidir. Bununla birlikte olası sağlık sorunlarını engellemek için hamilelik döneminde sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek gibi konuların önemsenmesi gerekiyor.

Tüm anne adaylarının gebelik döneminde doktor kontrollerine düzenli olarak gitmesi önemlidir. Ancak özellikle diyabet ve yüksek tansiyon rahatsızlığı olan anne adayları için kontrollerin aksatılmaması çok daha fazla önem taşıyor. Şayet gebeliğin herhangi bir döneminde bu sendroma dair belirtiler yaşanırsa vakit kaybetmeden doktor ile görüşülmesi gerekir. Böylelikle olası risklerin azaltılması için gerekli müdahalelerin yapılması da mümkün olabilecektir.

Göz atın –> Naboth Kisti

HELLP Sendromunun Uzun Dönemli Etkileri

Tanı konan HELLP sendromu hastalarının büyük bölümü erken dönemde tedaviye başlanması durumunda iyileşebiliyor. Özellikle doğum sonrasında belirtilerin büyük bölümü geçiyor. Bebeklerde ise gebeliğin 37. haftasında önce doğumun gerçekleşmesi durumunda bir süre gözlem altına kalmaları gerekiyor. Sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bilgi sahibi olun –> Vulva Kanseri

 

Yorum Yap

*

Your email address will not be published.

Copyright © 2020 Tüm Hakları Saklıdır

Bu web sitesinde yazılan bütün yazılar bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Hiç bir şekilde tanı veya tedavi yerine geçmemektedir.

Gizlilik Politikası

SEO Hizmeti: Ömer Özkoca

Son Güncelleme Tarihi: 01.11.20023

Bize Ulaşın